aşağılık yahut art niyetli bişey değildir; hayatında hiç orgazm olmamış her kadın için (ki sokaktaki 10 kadından 9'u böyle) gayet de gayr-ı ihtiyari bişeydir.
seks yaparken, bedenin "içinde" olan kadın cinsel organı, fonksiyonlarına uygun çalışmıyorsa da, bir takım etkilere sebep olur.
en başta diyafram zorlanır mesela. gel-git esnasında diyafram istemsizce kasılıp gevşeyerek hiç zevk almayan, yahut yaptığından hiçbişey anlamayan kadında bile -en azından- bir inleme tandansına sebep olur.
bu noktada his yoktur (acı, heyecan, zevk vs... hiçbişey) tamamen reflekssel bir hadise. hani dizine vurunca dizinin bacağı pat diye kaldırması gibi mesela...
pekçok kadında bu hali hazırda mevcut olduğu için, kadın da -hadi ayıp olmasın diye- yüzünü iki satır buruşturup "orgazm taklidi" adı verilen şeyi yapmaya başlar.
halbuki gerçekten orgazm olan bir kadınla sadece bi kez dahi olsa yatmış bir adam, bunun farkını binbeşyüzelli kere anlayacaktır.
- gerçek bir orgazm asla terlemeden, zorlanmadan, ıkınıp sıkınmadan olmaz.
- gerçekten orgazm olan bir kadının herşeyi darmadağın olur. öyle ki; zevk mi alıyor, canını mı teslim ediyor anlayamaz ve ilk seferlerinde korkarsınız muhtemelen. o, o anda "o" değildir artık. kontrol mümkün değildir.
- gerçek bir orgazmda, cinsel organınızda kasılmaları ve sıcaklığın ne kadar yükseldiğini hissedersiniz
- gerçekten şiddetle orgazm olan bir kadın (partneri de boşaldıysa, yani devam etmiyorsa) bayılır. evet, bildiğiniz manada "bayılır".
o an "yangın çıkmış hanım, kalk. koş" filan deseniz de, göz kapaklarını aralayıp bakamayacaktır bile muhtemelen. bi 10 dakika etkisiz eleman sayın siz onu. bi süre rahat rahat bayılsın, kendine gelir.
- orgazmdan sonra devam da edebilirsiniz -ki bence yapabiliyorsanız edin-. kadınların hakikatten bitmeyen bir orgazm döngüsü vardır. en sonunda (yakın zamanlarda boşalıncaya dek) defalarca orgazm olabilir kadın.
- orgazmdan ve 10-15 dakika bayıldıktan sonra (yeni sevgililer için geçerli bu dediğim) sizi en azından 1-2 gün boyunca bambaşka bir kadın bekliyor olacak.
şöyle ki;
normaldeki mizacı ne olursa olsun en az 1-2 gün boyunca bu kadın, sakin, neşeli, mutlu, anlayışlı, hamarat, şevkatli ve sevgi dolu filan olacaktır size karşı. çok normal, salgıladığı hormonlar yaptıracak bunları çünkü...
(eskiden beri bunu yaşayan sevgilerin-eşlerin durumu farklı. onların kadınlarındaki bu mizaç değişikliği nihaileşmiş ve artık genel geçer bir karakter yapısı halini almıştır zaten)
...
gelelim taklide;
- taklit esnasında terlenmez (kasılmıyorsa niye terlesin zaten) terlenmiyorsa, o seks seks değildir.
- sadece -göze hoş gelecek şekilde- dudaklarını büzüyor, gözlerini deviriyor, sizi okşuyor, orgazm kasılmaları başlamadığı halde tırnakları batırıyor filansa taklittir.
- "boşalma" sonrası hemen bikaç dakka içinde cin gibi oluyorsa, sersemleşmiyorsa, ilk 15 dakikada "beni ne kadar seviyorsun" gibi sevginize ve aşkınıza dayalı agucuk gugucuk sorular geliyorsa, şiddettli bir taklittir
- müteakip 1-2 gün boyunca giderek yükselen bir negatiflik bırakmayacak peşinizi. kendi farkında değil ama, (bilinçaltında) kadın size karşı intikamvari hislerle dolu şu an. ona kadınlığını yaşatamadığınız için (bunun da farkında değil)
o sizi "şiddetle" öpmek isteyecek, "şiddetle" sarılmak isteyecek, kavgalarınız "şiddetle" olacak, sizi "şiddetle" kıskanacak. şimdi, şiddeti hiçbişeyinizden ayıramazsınız. ve şüphesiz bu, çok ama çok yorucudur iki taraf için de. "tatmin" yoksa "şiddet" vardır.
...
o bakımdan orgazm taklidine "tu kaka" demek yerine anlamaya çalışmak ve tabii ki aşmaya çalışmak gerekli.
tekrar etmekte fayda var; -erkekler kötüye yorsalar da- kötü niyetten değil, diyafram yüklenmesinden dolayı o sesler çıkıyor. ve orgazm olmadığı için kendini "yetersiz" ve "beceriksiz" hisseden kadın, gayr-ı ihtiyari olarak bu zorlanmaya inleme karıştırıyor ve taklide yöneliyor.
bunu herkes yapıyor, özellikle 30 yaş altı kadınlarda (sadece bizim ülkede değil, tüm dünyada) orgazm oranları neredeyse yerlerde sürünüyor.
30 yaşların altındaki kadınların hemen hemen hepsi taklit yapıyor!
yukarıda yazan "etkiler" göz önüne alındığında esasen gerçekten fena bir hadise bu.
sırf ikili ilişkilerde değil, hayatın her alanına sirayet eden bir "negatif"liğe sebep çünkü durum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder