"türk anası" genelde bekaret baskısıyla cinselliği filan tanımadan etmeden bakire evlenmiş kadındır.
iyi aile kızlarının üstündeki bekaret baskısı yüzünden sadece "fahişeleri ş'aparak" seksi öğrenen; aşkla sevişmeyi bilmeyen kocasının, nasıl yaklaşacağını bilmediği kadındır.
bu duruma bir de kocalardaki sünnet travması kaynaklı erken boşalma sorunu eklenince genel cinsel yaşantıyla ilgili yaklaşık olarak şöyle bir tablo ortaya çıkmaktadır,
1. önce perdeler kapatılır
2. perdelerde bir aralık kalmış olabilir mi diye gözden geçirilir
3. çoluk çocuk evdekiler uyumuş mu diye kontrol edilir. mümkünse kapıları kapatılır.
4. komşuların yatması beklenir. bitişik odalardaki sesler duvardan ters bir kavonoz vasıtasıyla dinlenir. uykuya daldıklarına emin olunur
5. ışıklar kapatılır. pijamalar giyilir.
6. mutfaktaki hanıma seslenilir. "hanım ben yatıyorum sen de gel uykunu tam al. yeter işleri yarın da yaparsın" denir.
7. hızla lavobosal işler halledilir. lavoba hanıma bırakılır.
8. yatakta sanki uyuyormuş gibi hanımın banyodan çıkması beklenir.
9. hanım olayı kavramıştır. saçları taramaya başlar. sabrınızı dener. gelene kadar uyumamışsanız vermeye karar verir.
10. hanım nihayet gelir. yarım saattir hayal kuran penisiniz fazla mesai yapmaktan bunalmıştır. hanıma bir çift güzel söz söylenip bacakları aralanır.
11. gidip gelmeye başlanılır. hanımdan tam değişik bir ses çıkarken uzun zamandır oda sıcaklığının ustunde bir derecede bekleyen çocuklar hürriyetine kavuşturulur.
12. hanım alnından öpülür. bu bu gecelik bu kadar demek olan elveda öpücüğüdür.
13. duş sabaha bırakılıp yan dönülür. temiz bir uykuya başlanır.
türk anası seksten hiçbişey anlamamakta, gram zevk almamaktadır...
bundan dolayı türk anası, anadır; kadın değil.
bakire ergenlikten kutsal analığa kamikaze misali çakılmış dişidir.
türk anasının zaten yarım-yamalak olan seks hayatı, bir/birkaç çocuktan sonra hepten biter. erkeği tarafından kadın kılınmadığı için, kocasına da "erkek" gibi hissettirmiyordur yataktaki hiçbir hali.
türk anası yatakta da "ana"dır; analık fedakarlığıyla "hizmet" ediyordur...
zaman içinde katlanılmaz olur adam için de, tamamen biter münasebet hali.
kendini çocuklarına adar türk anası... bastırdığı, yok saydığı libidinal enerjiden aldığı güçle her şeye yeter adeta... bi yandan çocukları büyütür, kocasını çeker çevirir, koca sülalesini idare eder, eve yeter, hatta üstüne çalışır ve eve katkıda bulunur...
gel zaman git zaman çocuklar büyür...
büyür mü?
...
hayır;
bu tip türk analarının çocukları olanlar; yani bizler kolay kolay büyüyemeyiz...
annelerimizin küçük sevgilileriyizdir; küçük kocaları, küçük anneleriyizdir çünkü biz...
bizi kolay kolay vermezler/veremezler kimselere... yıllarca bilinçaltlarının tetiklemesiyle kendileri için yetiştirmişlerdir çünkü bizi... onlara dost, onlara arkadaş, onlara sevgili olalım diye...
bi tarafımızı da hep "çocuk" bırakmışlardır. bunu tamamen içgüdüsel bir artniyetsizlikle yapmışlardır.
bi tarafımızı hep "çocuk" bırakmışlardır ki onlara hep "muhtaç" olalım; bağlar özellikle fedakarlık ve vefa lokasyonlarında sıkılaşır... sıkılaşır ki özenle içimize inşa edilmiş vicdan denen karakol sabah akşam gözaltına alabilsin içerideki "çocuk"u;
annesine ilgi, annesine sevgi, annesine vefa, annesine anlayış göstermediği zamanlarda...
annemiz türk anası'dır bizim; hep bir yumuşak karnımız vardır ona karşı...
anamız türk anası'dır bu yüzden hazzetmez gelinlerden, damatlardan filan...
türk anası'dır o; herşeyiyle adanır, mutlak olarak adanır; adanır da adanır...
çok safiyane bir içgüdüyle ve mutlak bir art niyetsizlikle, diyetini istemek için adanır biraz da aslında...
...
gerçek annelik bu değildir halbuki... gerçek annelik 7/24 süren; ömür boyu süren şehvetli bir adanmışlık değildir...
anne her zaman ilk evvela "anne" değildir; olmamalıdır.
anneliği sağlıklı ve normal kılan şey, sağlıklı ve normal bir kadınlık'tır...
bu bir tercih değil; zorunluluktur üstelik, sonraki nesillerin "sağlıklı ve normal" bireyler olabilmeleri bakımından...
...
"türk anası" acilen kadınlığına kavuşması gereken anadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder